1. (a) azarlanmak, cezalanmak, cezaya çarp(tırıl)mak.
    I'll get it if I'm late. (b) anlamak.
kafasına sokmak Fiil
ağır darbe yemek, azarlanmak, zılgıtı yemek.
You'll get it in the neck if you wreck your father's car.
haklı olmak Fiil
doğru anlamak Fiil
becermek Fiil
başarılı olmak Fiil
başarmak Fiil
hayatını düzene sokmak Fiil
kendine gelmek Fiil
hayatını bir düzene koymak Fiil
kendini toplamak Fiil
hayatını bir düzene sokmak Fiil
aklını başına toplamak Fiil
kendini toparlamak Fiil
hayatını düzene koymak Fiil
kendine çekidüzen vermek Fiil
yanlış/tersinden anlamak.
Don't get me wrong: Beni yanlış anlama.
Anladın mı? İsim
Ben bakarım.
Ben açarım.
nasır bağlamak Fiil
Fazla kafaya takma.
Çok da kafaya takma.
Fazla kafana takma.
Çok da kafana takma.
o işe buluşma
Çok da kafana takma.
Fazla kafana takma.
Çok da kafaya takma.
Fazla kafaya takma.
sorumluluklardan vb uzaklaşmak Fiil
rahatlamak için kaygılardan
bir şeyden cezasız paçasını kurtarmak Fiil
büyük bir şey elde etmemek Fiil
bir şey kazanmamak Fiil
saçmalama! (yalan söylemeyi/palavrayı/gösterişi) bırak!
come off it, tell the truth! Jo said he had
a car of his own. “Oh, come off it!” said Bill. “You can't even drive!”
abartma ! kimsenin inanmayacağı şeyler söyleme
tabanları yağlamak Fiil
galebe çalmak Fiil
galip gelmek Fiil
yenilmek Fiil
uyanık/müteyakkız bulunmak, tetikte bulunmak.
ilgilenmek, (işe) girişmek.